20 Temmuz 2012 Cuma
Ülkemizde yönetmen sineması birbirini mi tekrar ediyor?
Zeki Demirkubuz, Camus ve Dostoyevski'ye ilgisi, toplumumuza tuttuğu aynanın berraklığı ve cesaretiyle ilginç bir auteur (bir filmin yapılan ve yapılamayanından sorumlu yönetmen). Demirkubuz, son dönemde üzeri örtülemeyen döngüyü iyice açığa vuruyor. Nedir bu döngü? Örnek üzerinden gidersek; Çağan Irmak'ın, Karanlıktakiler filmindeki, eski mahalle insanları öykülerinin sizi saran samimiyeti, Reha Erdem'in Korkuyorum Anne filmindeki sıcaklığı çağrıştırıyor. Reha Erdem'in Hayat Var eserindeki panoramik görsellik, istenmeyen yaşamların yarattığı bezginlik de Nuri Bilge Ceylan'ı çağrıştırıyor. Nuri Bilge Ceylan'ın Üç Maymun eseri ise Zeki Demirkubuz'un üçüncü sayfa insanlarının kıyıcılığını ortaya döken ve çıplak gerçeği adamın kafasına çarparak sunan doğrudan anlatımını çağrıştırıyor. Ülkemizde yönetmen sineması, zaman içinde birbirine mi varıyor?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder