Bazen hepimizin aklından “acayip hikayelerim var, yazsam roman olur” diye geçer ama bir türlü yazmayız, yazsak da tıkanır, kısa sürede vazgeçeriz.
Elbette yazmayı sevenlerin, hoşlananların yazar olması daha doğrudur ama zor gelse de iyi yazacağınızı düşünüyorsanız, anlatacağım şeyler epey işinize yarayacak.
Yazar olmak istiyorsanız ilk kural, bugün, evet hemen bugün yazmaya başlamak, yani yazmadan yazar olma şansınız inanın hiç yok.
Yazdıklarınızı beğenmiyorsanız atmayın bir kenarda dursun, bir çok yazar yazdıklarını tekrar tekrar gözden geçirerek yazılarını düzeltiyor, daha sonra okurlarıyla paylaşıyor. Bir süre daha yazdıktan sonra, eski yazılarınıza göz atınca, ne kadar ilerlediğinizi görmek sizi gülümsetecek, söylemedi demeyin.
İnsanlar akıllarına gelen, duydukları, şahit oldukları bir olaydan yola çıkarak bir roman yazmayı düşünürler ama yazmaya başlayınca, anlattıkları birkaç sayfayı geçmez. Bu durumda, lafı uzatmayı, bol bol tasvir yaparak sayfaları doldurmayı düşünmeyin. Yazdığınız şey, bir kenarda öykü olarak dursun, bu demektir ki henüz romanınız için erken, elbette ona da sıra gelecek.
“Eee, ben ne zaman romanımı yazacağım?” dediğiniz duyar gibiyim. Hemen romanınızı bitirme, yayınlatma derdine düşmeyin, sakin olmalısınız. Okura kendini göstermenin, kitabınızı satmanın ne kadar zor olduğunu zamanla zaten göreceksiniz, bir de onun karşısına çalakalem bir eserle çıkarsanız, kötü reklam yapmış olursunuz.
Reklamın iyisi kötüsü olmaz, halk bir süre sonra, hangisi iyi hangisi kötü karıştırır, arada benim romanımı da alır mı diyorsunuz? Size, zamanında iyi pazarlanan romancıların, bugün birilerinin yardımıyla neden kısacık köşe yazarlığında takıldıklarını sorgulamanızı tavsiye ederim.
Devam edecek…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder