4 Ağustos 2012 Cumartesi

İlk romanınızı yazdıysanız, mutlaka okuyun.....


İyi kötü bir roman yazdınız ve doğal olarak başkalarının fikrini öğrenmek istiyorsunuz. Kime gideceksiniz? “Benim kanka bunu okusun, o bu işleri bilir” derseniz, hiç ümitlenmeyin. Kankanız bırak Dostoyevski’yi, keyifli hikâyeleriyle Aziz Nesin’i bile okumaya üşenmişken, sizin romanınızı zor okur. Okusa da bitiremez, “bugün okuyacağım, yok olmadı yarın okuyacağım” diye sizi kanser eder. Üstelik bir de, “Yaaa, romanda bir herif var, kıl biri, o ben miyim?” gibi sorularla sizi iyice kanser eder.

Romanınızın okunmasını, okuyanın fikirlerini paylaşmasını istiyorsanız en iyisi, romanınızın bir bölümünü, bir forumda paylaşmanız. Benim aklıma ilk gelen forum, “izedebiyat” sitesi. Zaten bu siteyi ziyaret edenler, okumayı seven insanlar olduğundan, romanınız ile ilgili yorumlar alırsınız. Beğenmediğiniz bir yorum alırsanız hemen intikam ve aşağılanma duygularıyla cevap yazmayın, eserinizi savunmaya kalkmayın, biraz ağır olun, bırakın ziyaretçileri rahat rahat görüşlerini yazsın.

“Yahu ne forumu? Delikanlı yazarın blogu olur” diyorsanız, o da olur ama blog bakım ister, zaman ister, iki yayın yazıp sonra eceline terk edilen binlerce blog var. Blogda bilmediğiniz konulara girmeyin, “Hey, ne oluyor Ortadoğu’da, bilmem nerede katliam oldu.” gibi şeyler yazarsanız, iki saat sonra “haberler yalan çıktı, yazımı sildim” diye düzeltme yayınlarsınız, haberiniz olsun.

Sonraki bölümde “Romanım çalınır mı? Ne yapsam da yayınevlerine öyle göndersem?” geyiğini inceleyeceğiz. To be continued……..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder